У нас вы можете посмотреть бесплатно #HALVETİ или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
                        Если кнопки скачивания не
                            загрузились
                            НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
                        
                        Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
                        страницы. 
                        Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
                    
İstanbul Evliyalarından Halveti Şeyhi Nasuhi Mehmet Efendi Üsküdar Doğancılarda Tunusbağı Caddesi üzerinde bulunan Nasuhi Mehmet Efendi Cami’nin inşasına 1684 yılında Moralı Sadrazam Hasan Paşa tarafından başlanmış, masrafları Şeyh Mehmed Nasûhî Efendi tarafından ödenerek 1688 yılında tamamlanan caminin bitişiğindeki türbesini ziyaret edebilirsiniz. Hasan Paşa caminin girişine 1705 yılında bir çeşme yaptırmıştır. Evkaf Nezâreti tarafından 1902 yılında onarımı gerçekleştirilen Halveti Tekkesi, Tekkelerin kapatılmasının ardından 1925 yılından itibaren cami olarak kullanılmaya başlanmış, türbe uzun bir süre ziyarete kapalı tutulmuş. 1960’lı yıllardan sonra selâmlık bölümü özgün biçimine sadık kalınmaksızın yenilenmiş, depremde hasar gördüğü için XX. yüzyılın başlarında yıktırılan minare aynı aileden Alâeddin Nasûhîoğlu tarafından 1966 yılında yeniden inşa ettirilmiştir. Caminin tavanı ve minberi ahşap, mihrabı ise niş şeklinde duvar içine girmiştir. Tek minareli ve tek şerefeli olan bu caminin, türbesinde Mehmed Nasûhî Efendi medfundur. Halvetiyye kollarından Şa'baniyye tarikatının büyüklerinden, Karabaş Veli Hazretleri'nin baş halifesi ve Nasuhiyye kolunun kurucusu Üsküdarlıdır. 1717 yılında vefat etmiş, Üsküdar-Doğancılar'daki tekkesinde defnolunmuştur. Türbe-i şerifin niyaz penceresi üzerinde Zekaî Efendi'nin: Makâm-ı evliyadır, menba-ı feyz-i fütûhîdir. Edeple dâhil ol sofi bu dergâh-ı Nasûhîdir. Beyti nakş olunmuştur. Mürşidâne eserlerinin tamamı basılmamış olup, dergâhının kütüphanesinde bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şunlardır: Tefsîr-i Şerif: 10 küçük cilt üzerine tertip edilmiş olup meşhur tefsirlerden seçilmiş ifadeler şeklinde tanzim edilmiştir. Risâletü'r-Rüşdiyye: Mudurnu'da medfun Abdullah Rüşdü adına yazılmış ve tarikatın sülûkünden bahseden bir eserdir. Bu eseri Arapça yazmıştır. Risâletü'l-Fahriyye. Risâletü'l-Velediyye: Oğlu Alâeddin Ali adına yazılmıştır. Bu esere Şeyh Zekaî Efendi'nin şerhi vardır. Şüabü'l-İman Şerh'ü Gazel-i Mısr-ı Niyâzî. Mecmuatü'l-Ehâdîs. Divan-ı İlâhiyyat. Bunlardan başka birkaç risalesi daha bulunmuşsa da sonradan kaybolmuşlardır. Menkıbeleri, halifelerinden Senaî Hasan Efendi tarafından yazılmıştır. Daha sonra torunlarından olup bir ara aynı dergâhta postnişinlik yapan Kerameddin Efendi Hazretleri de hazretin menkıbelerinden bahseden bir eser yazmıştır. Bu eser oldukça tafsilatlıdır. Şiir kabiliyeti çok üstün olan Nasuhî Hazretleri'nin şiirlerinden bir örnek aşağıdadır: Gel Nasuhî'nin elinden bir kadeh nûş eyle kim, Mahvolup cümle varlık, kalmaya hâil nedir. Bir başka deyişinden örnek: Cümle bilir sensin ayan, Ancak cemâlindir nihan. Oldu Nasûhî ğark-ı ân Bahr-i Cemâlüllah 'ı gör.