У нас вы можете посмотреть бесплатно Seneler - Annie Ernaux // konuk Oya Baydar // Deniz Yüce Başarır ile Ben Okurum или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
2021 yılıydı. Kış ayları. Pandemi kırıp geçiriyor ortalığı. Başar da ben de ayrı odalarda kitaplarımızı yazıyorduk. Ben Perde Kapanmasa Görecektiniz’i, o Dünyanın Bütün Fıstıkları’nı. Arada da nefes almak için başka kitaplara kaçıyordum. Edebiyata… Elime Annie Ernaux diye bir yazarın Seneler adlı bir kitabı geçti. İtiraf ediyorum, o güne kadar yazarın adını duymamıştım. Kitap yeni çıktığı için hakkında üç beş yazı görmüştüm o kadar. • Ben Okurum “Bütün görüntüler yok olup gidecek” diye başlıyordu kitabın ilk bölümü. Kopuk kopuk sanki tarihe düşülmüş birtakım notlardan oluşmuştu, birtakım bana yabancı görüntülerin tasvirlerinden. Bilmediğim yer adları, film adları, kişiler… Dipnotlar kitabın arkasındaydı, sürekli o küçük numaraları takip ederek, bilmediğim isimlerin ne ifade ettiğini anlamaya çalıştım birkaç sayfa. Sonra ilk sayfaların yarattığı bu zorlamadan ötürü, kenara bıraktım bir süre kitabı. Ve kendim de geçmişe dönük bir kitap yazarken elimi Seneler’e atmış olmamın aslında ne değerli bir rastlantı olduğunu hissettim. İlk sayfalardaki bu kopuk notlar bile, zorlasa da, benden önceki bir zamandan söz etse de, benim de hafızamı tetiklemişti. Ve ilerleyen bölümlerde zaman bana, ben kitaba yaklaştıkça, geçmiş daha da belirgin bir biçimde canlanacaktı gözümde. Hatta, Perde Kapanmasa Görecektiniz’e Seneler’den bir cümle de girecekti: “Geçmişe dair yazmak, artık asla olmayacağımız zamandan bir şey kurtarmak” Tam da buydu işte! Okudukça, Ernaux’nun Seneler’de başardığı iş, kendi hayatından yola çıkarak, bir yakın zaman tarihi, dökümü, envanteri, artık siz ne derseniz, arşivi çıkarma işi, beni iyice hayran bıraktı kendine. Fransa’ya nerdeyse 3000 kilometre, Annie teyzeye nerdeyse 30 yaş uzak olan ben, Seneler’le birlikte hatırlıyordum. Benim yaşamadıklarımda, görmediklerimde, benden öncekilerde, benden uzaktakilerde kendi yaşadıklarımı, duyduklarımı hatırlıyordum. O Fransa’da çıkan bir dergiden söz ediyordu, benim gözümün önüne TV’de Yedigün dergisi geliyordu. O izlemediğim Fransız filmlerinden sahneler hatırlıyordu ben Serseri Aşıklar’ı izliyordum zihnimin perdesinde. Onun geçmişiyle benimki karıştı birbirine ve ben bir Annie Ernaux hayranı oldum. Sonra patır patır diğer kitapları yayımlanmaya başladı. Ben hepsini okudum. Artık Annie Ernaux ile akraba gibiydik. “Bir Kadın” beni yine kendimden geçirdi. Malum, anne hassas noktamız. Eh baba da hassas noktamız, Babamın Yeri de çok etkiledi. Bu arada, ülkemizde de bir Annie Ernaux fırtınası esmeye başladı. O da 2022’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü de almıştı zaten. Yer gök onun kitaplarının fotoğraflarıyla, okurların hayranlık notlarıyla doldu taştı. Bir yandan Ben Okurum’da yapmak istiyordum, bir yandan da kiminle konuşmalıyım, bu kadar ilgi varken konuşmalı mıyım yoksa biraz ertelemeli miyim diye düşünüp duruyordum. Kısmet, Ben Okurum’un altıncı Sezonuna, yüz dördüncü bölümüneymiş efendim. Türkiye’nin en önemli yazarlarından Oya Baydar’ın 2024 yılının Ekim ayında yayımlanan romanı Hatırlamanın ve Unutuşun Kitabı elime geçtiğinde, bu iki kelime, hatırlamak ve unutmak, aklıma hemen yine Ernaux’yu getirdi. Sonra Oya hanımın da tıpkı Ernaux gibi 1940 yılında doğduğu bilgisi çarptı gözüme. Ve zihnimde bir şimşek çaktı. Üstelik Oya hanım Fransız ekolünden geliyordu, toplumsal ve siyasi olayları fon alan birçok roman yazmış, dolu dolu bir hayat yaşamıştı. Annie ile Oya birbirlerine ne de yakışırdı! Evet, Seneler’i ve Annie Ernaux’yu Oya Baydar ile konuşuyoruz. #denizyücebaşarır #benokurum #annieernaux #oyabaydar