Kırşehir akçakent Belgeseli, akçakent köyleri, akçakent videoları, akçakent resimleri, akçakent foto скачать в хорошем качестве

Kırşehir akçakent Belgeseli, akçakent köyleri, akçakent videoları, akçakent resimleri, akçakent foto

Akçakent’e vardığımda daha ilk anda fark ettiğim şey sessizlik oldu. Şehirlerde alıştığım uğultu, korna sesleri, insan kalabalığı yoktu. İlçenin merkezinde kısa bir tur attıktan sonra, yolum meşe ormanlarına düştü. Havanın serinliği, ağaçların arasında dolaşan kuş sesleri insanın ruhunu dinlendiriyordu. Sanki doğa, “hoş geldin” demek için özel bir sahne hazırlamış gibiydi. Ormandan çıkıp göletin kenarına vardığımda, suyun üzerinde dans eden rüzgârın serinliğini yüzümde hissettim. Çevrede piknik yapan aileler vardı ama sessizliği bozacak hiçbir gürültü yoktu; çocukların neşeli sesleri bile buraya bir melodi gibi yakışıyordu. Çimlerin üzerine oturup gökyüzünü izledim, ardından elimde fotoğraf makinemle göletin çevresinde yürüyüşe çıktım. Sonraki durağım köyler oldu. Hacıfakılı Köyü’ne uğradım; eski bir kilise kalıntısı bana buranın geçmişten bugüne taşıdığı izleri fısıldar gibiydi. Köyün dar sokaklarında yürürken karşılaştığım yaşlı bir teyze bana tandırda pişmiş ekmek ikram etti. Yüzünde yılların çizgileri ama gözlerinde sımsıcak bir misafirperverlik vardı. Öğle yemeğinde yöreye özgü sac kavurmasını tattım. Küçük bir lokantada, odun ateşinde pişirilmiş, taze ekmekle servis edilen bu yemek uzun zamandır tattığım en sade ama en doyurucu lezzetti. Lokantanın sahibi, ilçenin yazın nasıl şenlendiğini, büyük şehirlerde yaşayanların tatil için geri dönüp köylerde hayatı canlandırdığını anlattı. Akşamüstü tekrar ormanın yolunu tuttum. Güneş batarken gökyüzü turuncu ve mor tonlarına bürünmüştü. O an fark ettim ki Akçakent bana yalnızca doğayı değil, dinginliği de hediye etmişti. Gün boyu gezdiğim yerler, yediğim yemekler, tanıştığım insanlar bana bir şehrin büyüklüğünün nüfusuyla değil, kalplerde bıraktığı huzurla ölçüldüğünü hatırlattı. Şimdi akçakentteki diğer harika köylerin ve gezdiğim yerlerin videoları ile sizi başbaşa bırakıyorum. Ben sustum diye videodan çıkmayın köyleri, dağları, ormanları harika müzikler eşliğinde izleyin. Ve bu videoyu akrabalarınıza, hemşehrilerinize de gönderin ki onlarda bir nebze olsun memleket hazretlerini gidersin.