У нас вы можете посмотреть бесплатно Probiyotik kapsüllerde İNSAN DIŞKISI kullanıldı! “Şeker ve kanser arasında hiçbir ilişki yok”‼️ или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
#emelozugur #elifgüvenoğlu #şekerhastalığı #kanserhastalıgı #probiyotik 📌İşte ispatlıyorum‼️ Şeker ve Kanser arasında hiçbir ilişki yok‼️ 📌Probiyotik kapsüllerde insan dışkısı kullanıldı‼️ Bu probiyotikler, bağırsak geçirgenliği, huzursuz bağırsak sendromu gibi daha birçok şikayetin artmasına neden oldu‼️ 📌Doğal şeker bağışıklığı düşürmez, aksine arttırır‼️ 📌Karnabahar kanser hastalığının oluşmasında ve metaztas yapmasında önleyici bir besindir‼️ 📌Gıda terörü var‼️ Asker mantığıyla sağlıklı beslenen, ama kanser olan çok hastam var‼️ Sağlıklı yaşam için doğal takviye ürünleri olduğu iddia edilen bir çok ürün piyasaya sürüldü. Bunların en başında #probiyotik gelmektedir. Maalesef bu konuda merdiven altı bir çok yer bulunmaktadır. Probiyotik üretiminde insan dışkısı bile kullanılmaktadır. Doğru bilinen bir çok yanlış bilgiyi, probiotiğin yararları nedir, huzursuz bağırsak sendromunu, kanser hastalığının tedavisini ve en önemlisi "gıda terörü" nü Uzm. Dr. Elif Güveloğlu ile konuştuk. İyi seyirler. Elif Güveloğlu kimdir? 9 Ocak 1971 tarihinde, o zamanlar Adana'nın ilçesi olan Kadirli'de dünyaya geldi. İlköğretime Ankara'da başlayıp ortaokulu Adana'da bitirdi. Liseyi de Adana Koleji'nde tamamladıktan sonra, eğitimini ilk tercihi olan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde devam ettirdi ve aynı fakülteden 1997 yılında mezun oldu. Daha sonra çeşitli sağlık ocağı, poliklinik ve hastanelerde hekim olarak görev yaptı. Hastalıkların oluş mekanizmaları ile bedenin ve hastalıkların "hücre düzeyinde iç dünyasını" inceleyen bilim olan "patoloji"ye özel bir ilgi durduğundan, 2001-2006 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Bölümü'nde patoloji ihtisası yapıp "uzman doktor" unvanını aldı. Bitirme tezi "Meme, Over ve Tuba Karsinomlarında BRCA1 ve BRCA2 Protein Ekspresyonlarının Prognostik Önemi: İmmünohistokimyasal ve Klinikopatolojik Çalışma" isimli, erken yaşta görülen meme ve yumurtalık kanserlerinin doku düzeyinde genetik incelenmesi ile ilgili immünohistokimyasal çalışma oldu. 2006 yılında, 18. Ulusal Patoloji Sempozyumu'nda, tez hocası Prof. Dr. Handan Zeren ile yürütülen çalışma, "SV40 ve Malign Mezotelyoma: ABD ve Türkiye'nin iki değişik bölgesinde 88 olguluk Moleküler ve İmmünohistokimyasal Çalışma" ile Ege Patoloji Derneği'nce, Murat B. Alkanat Genç Araştırmacı ödülüne layık görüldü. İlk muayenehanesini 2007 yılında Mersin'de açtı daha sonra İstanbul'da mesleğini devam etti. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde "fitoterapi" (bitkisel tedavi) yüksek lisansını yüksek onur derecesi ile bitirdi. Tez konusu "Glycyrrhiza glabra L. Meyan Kökü Üzerine Farmakognozik Çalışmalar" ve tez danışanı da Profesör Doktor Erdem Yeşilada idi. Uzm. Dr. Elif Güveloğlu, Bezmialem Vakıf Üniversitesinde, sadece uzman doktorların katılabildiği, Sağlık Bakanlığı onaylı Fitoterapi Eğitim Programını başarıyla bitirerek “Fitoterapi Uygulama Sertifikası”nı almaya hak kazanmıştır. Daha sonra aynı üniversitede Fototerapi konusunda eğitim almak isteyen uzman doktorlara ders veren ekibe dahil olmuştur. Eğitim vermeye devam etmektedir. Ayrıca Doğal kozmetik ve cilt bakım ürünlerine olan ilgisinden ve araştırmalarından dolayı Yeditepe Üniversitesinde Kozmetoloji yüksek lisans programını da bitirmiştir. 2018 yılında Medipol üniversitesinde Sağlık Bakanlığı onaylı Apiterapi eğitim programını başarıyla tamamlamıştır. Apiterapi, Arı ve arı ürünleri kullanılarak bazı bazı hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici tedavi yöntemi olarak kullanılması biçimidir. Uzm. Dr. Elif Güveloğlu, fitoterapi konusunda çeşitli üniversitelerin kurs ve kongrelerine de katılmış olup bitkilerin şifa amaçlı kullanımında da, tıpkı diğer tıbbi ilaçlarda olduğu gibi hekim tavsiye ve takibinin şart olduğunu savunmaktadır. Yıllardır, bitkisel ilaç tedavilerinin bilinçli şekilde, mutlaka konunun uzmanı doktorlarca yapılması gerektiğinin Türkiye'deki savunucularından olmuştur ve gerektiğinde danışanlarına, tedavi amaçlı olarak yasal tıbbi bitkiler, bitkisel ilaçlar ve bitki özleri de yazmıştır. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazıları yazmış, yıllarca, farklı TV kanallarında bu konuda insanları bilgilendirmek için çaba göstermiştir. Halen İstanbul Kadıköy'de kendi ofisinde danışanlarına hizmet vermektedir. Her hastalıkta, ilaçlar ve bitkiler yanı sıra besinlerden de faydalı olması gerektiğini savunup, gerek kendi hastalarına gerekse gazete ve TV aracılığı ile ulaştığı insanlara, hangi hastalıkta nasıl beslenilmesi gerektiğini anlatıp Hipokrat'ın şu ünlü sözünü sürekli hatırlatmaktadır: "Aldığın ilaç besinin, besinin ilacın olsun!"