У нас вы можете посмотреть бесплатно Konya Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Önder Bağcı’dan 'manifesto' gibi konuşma или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Hekim-Sen üyesi Doktorlar, çalışma şartlarının kötü ve maaşlarının düşük olduğu gerekçesiyle iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Zor bir süreçten geçtiklerini belirten Hekim-Sen üyesi doktorlar, Konya Şehir Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Çalışma şartlarının ağır olduğunu dile getiren hekimler, şartların iyileştirilmesini talep etti. Basın açıklamasında; “Bu ülkenin en çetin sınavlarına, en sıkıntılı eğitim sürecine göğüs germiş olan bizleri, yoksulluk sınırının altında maaşa, birbirimize yarışalım, sizi unutalım diye performansa, emeklilikte dahi çalışmaya, akla zarar hukuka aykırı yollarla edindiğiniz şikâyetlerle uğraşmaya tüketici mahkemelerinde görülen astronomik tazminat davalarına, vatan toprağından ayrılmak maksadıyla yabancı dil kurslarına, dövülmeye, sövülmeye, hatta öldürülmeye mahkûm ettiniz. İnsan doğasına aykırı çalışma koşullarından eve dönerken uyuyakalıp can verdirttiniz. Mustafa Kemal Atatürk kendisini bize emanet etmenizi emretmişken siz, bizi kime emanet ettiniz?” ifadelerine yer verildi. Çağdaş ülkeler düzeyinde hekimlik yapmak ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini isteyen hekimler, bunlara dikkat çekmek amacıyla iş bıraktıklarını dile getirdiler. Konya Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Önder Bağcı, hastane önünde yaptığı konuşmasında Türkiye'deki sağlık sistemini ve gelinen noktada hekimlerin halini nokta atışı tespitlerle ortaya koydu. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Önder Bağcı konuşmasında; Bir hâkim düşünün, önüne bir dosya koyuyorsunuz ve buna hüküm ver diyorsunuz. Süren 5 dakika. 5 dakika sonra verdiğin hükümden adli ve idari olarak sorumlu olacaksın diyorsunuz. BİLİRKİŞİYE VERDİĞİN SÜREYİ BANA NİYE VERMİYORSUN? 5 dakika ayırdığın bir dosyadan sorun çıkınca avukat onun üzerinde bir ay çalışıyor. Bilirkişiye gidiyor, benim 5 dakikada baktığım dosyayı 3 ay değerlendiriyor ve diyor ki benim 100 hasta baktığım gün sen bu hastada yanlış yapmışsın diyor. Ben o hastada yanlış yapmadım kardeşim, benim yanlış yapmamın sebebi bana o sürede hasta baktıran zihniyettir. Bilirkişiye verdiğin süreyi bana niye vermiyorsun? SÖZÜM SAĞLIĞIN YÖNETİCİLERİNE: BİZE SORDUNUZ MU, 5 DAKİKA DA BİR HASTA BAKILIR MI DİYE? Vatandaşlarımıza sesleniyorum. Yahu emniyette efendi efendi bekliyorsun, banka da efendi efendi bekliyorsun. Maliyede efendi efendi bekliyorsun. Niye hastanede kabadayılık yapıyorsun kardeşim? Belimizde silah yok diye mi? İçimizde insan sevgisi olduğu için mi, insan sevdiğimiz için mi bunu yapıyorsunuz? Bizim hocalarımız bize şiddet öğretmediler. Bizim hocalarımız bize insan sevmeyi öğrettiler. HANGİ HAKİME VERDİĞİ KARAR YÜZÜNDEN TAZMİANT DAVASI AÇIYORSUNUZ? 5 dakika da baktığım dosyaya bilirkişi 2 ayını ayırıyor, avukat 3 ayını ayırıyor ve ben ceza alıyorum. Hekimlerin uğradığı tazminat cezaları trilyonluk. Ayıptır, günahtır. Siz hangi hâkime verdiği hatalı karar yüzünden tazminat davası açıyorsunuz? Hangi hâkim bu ülkede trilyonluk tazminat davaları ödüyor. HEKİMLER, HAKİMLER GİBİDİR. HEKİMLER, HER ZAMAN SİZİN YANINIZDADIR! HAKİM VE SAVCILAR TIP MEZUNU OLSUN! Sağlık davalarına bakan hâkim ve savcılar tıp fakültesi mezunu olsun istiyoruz. Ben hâkimin önüne gittiğim zaman, savcının önüne çıktığım zaman bana o gün 100 hasta bakmışım muamelesi yapmıyor. Ben geçen gün poliklinikte 85 hasta baktım. Servis de de 30 hasta vardı, baktım. Elhamdülillah bir sorun olmadı. Allahın yardımıyla sorun olmadı. İyi niyetimizle sorun olmadı. Ama sorun olsa ve bana ceza verilse, vallahi kıyamet günü o hâkim ve savcıdan şikâyetçi olurum. O benimle gelip 80 hastaya baktığım gibi yanımda bekleyecek, benim sıkıntımı yaşayacak ve diyecek ki bu insafsızlıktır. Bu kadar kısa sürede bu kadar kritik hizmet alınan bir adama devlet olarak ceza vermem zulümdür diyecek. ÇÖZÜM NEDİR? Bir yanlış varsa tazminatı da devlet ödemelidir. Hekimlere yürünmemelidir. Koşullar Hindistan gibi hasta yoğunluğu ama hekimlerden talep ettiğiniz tazminatlar Amerikan standardında. Verdiğin maaş 10 bin lira, yüklediğin tazminat trilyon. HAYSİYETİMİZ NİYE TEHDİT ALTINDA? Hastaneye giren herkes sövebiliyor, dövebiliyor. Yeter ki gözüne kestirebilsin. Gözüne kestirmesi lazım. Kadın hekimlerimiz ve fiziki olarak zayıf doktor kardeşlerimiz daha çok saldırıya uğruyor. Fiziki olarak kuvvetli görünen ve yapılı görünenlerde pek sıkıntı olmuyor. İnsanlar savunmasız gördüğü çalışana saldırıyorlar ve küfrediyorlar. AKLIMIZ NİYE TEHDİT ALTINDA? Aklımız niye tehdit altında onu anlatayım. Canımıza tehdit var, malımıza tehdit var, iş güvenliği yok, yahu aklımızı yitireceğiz. İnsanlar bunu nasıl görmez. Yöneticiler bunu nasıl görmez? Buna niçin müdahale etmez.