İstanbul'un Çağırdığı Su (1977) скачать в хорошем качестве

İstanbul'un Çağırdığı Su (1977)

Yönetmen: Suha Arın Yapım-Yönetim Yardımcıları: Nesli Çölgeçen, Cemal Karman, Kemal Sevimli, Yalçın Yelence Kamera: Ümit Gülsoy, Metin: Çelik Gülersoy, Müzik: Timur Selçuk, Anlatan: Süreyya Arın Yapım Yılı: 1977 Suha Arın’ın “İstanbul’un Çağırdığı Su” adlı belgeseli, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kentin su sıkıntısını gidermek amacıyla harcanan büyük emeklerin ürünleri olan sarnıçları, bentlerı, su kemerlerini, su taksim odalarını, su­ terazilerini ve çeşmeleri sergiliyor. Üç yıl süren çekimlerin ardından 1977 yılında tamamlanan belgesel, İstanbul’un yeşil örtüsünün tüm renklerini, zümrütten bir dünyayı olanca zenginliği ile vererek doğa aşıklarını kendisine bağlıyor. Film bu doğa zenginliğinin yanı sıra, Alibeyköy Barajının suları altında kalacak olan Mimar Sinan'ın dev eserlerinden Mağlova Kemeri'ni de işliyor ve bu ünlü eserin sulara kurban edilmeden önceki son durumunu gelecek kuşaklara hiç olmazsa görüntüsel olarak aktarmayı amaçlıyor. Mağlova'nın acıklı sonunu bir başka biçimde yaşayan tarihi çeşmeler de, filmde çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriliyor. Belgrat Ormanı’nın İstanbul'un tatlı su gereksinimi açısından önemini de vurgulayan bu belgesel ayrıca, başta Belgrat Ormanı olmak üzere, yeşil alanlardaki gelişigüzel yerleşmelerin acı sonuçlarına da dikkatleri çekiyor. Filmde, Kağıthane Deresi ve Haliç'in acıklı durumu da sergileniyor ve Nedim'in "Ma-i tesnim içelim Çeşme-i Nev Peyda'dan" dediği o ünlü çeşme de seyirciye tanıtılıyor. Taksim Meydanı’na adını veren ünlü Su Taksim Odası'nın içine de seyirci yine bu filmle giriyor. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından hazırlattırılan belgesel, Suha Arın başkanlığında Nesli Çölgeçen, Cemal Karman, Kemal Sevimli ve Yalçın Yelence'den oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. Metnini Çelik Gülersoy’un yazdığı "İstanbul’un Çağırdığı Su" adlı belgeselin kameramanlığını Ümit Gülsoy; kurgusunu ise Bilge Can yaptı. Belgeselin müziğini Timur Selçuk besteledi. Besteci bu filmde, özgün müziğinin yanısıra, Klasik Türk Müziğinin ve Türk Halk Müziğinin bazı ünlü eserlerini de yeni bir bakış açısıyla sunuyor.