İşimiz Estetik Leyla Arvas скачать в хорошем качестве

İşimiz Estetik Leyla Arvas

Merhabalar, yüz gençleştirmede doktor Leyla hanıma sormak istiyorum. Özellikle son yıllarda bayanlar dolguları ve yağ enjeksiyonlarını sık yaptırıyorlar. Peki bu ikisinin arasındaki farkları bize anlatabilir misiniz? Dr. Leyla Arvas: Hastalar zaten bize kafaları karışmış bir şekilde geliyor. Biliyorsunuz artık internette herşey var. O zaman bize hangisinin kendisi için uygun olduğunu soruyor. Aslında burada durum biraz hastaya bağlı. Cilt kalitesi önemli burada. İkincisi bazı alanlarda çok büyük boşlukları var mı? Özellikle çok hastalık geçirenlerde, çok fazla zayıflayanlarda, genetik olarak bazen çok boşluk olabiliyor. Bu boşluklar çok genç hastalarda bile olabiliyor. Boşluk dediğimiz şey mesela elmacık kemikleri çok çökük, çene çok geride. Bunları yerine koymamız gerekiyor. Bu tür hastalar dolgu ile yapılabilir. Fakat çok büyük miktarlarda gerektiği için eğer hastanında kullanabileceğimiz yağ hücreleri varsa o zaman bu durumda yağ transferini tercih ediyoruz. Yağ dolgusu diye geçiyor ama aslında yağı bir yerden alıp başka bir yere transfer ediyoruz. Bu yüzden yağ transferi demek daha doğru. Onu dışında bazı yerler var. Yüzde yağın değilde dolgunun daha güzel durduğu yerler. Örneğin bunlardan bir tanesi dudak dolgusu. Ben mesela dudak için bir dolgu uygulamasını tercih ediyorum. Çok dolgun değil de daha doğal durması amacı ile. Ya da burunda mesela yağ enjeksiyonları yapılıyor fakat koyduğumuz yağın %80 kalama özelliği var. O yüzden bazen tekrar edebiliyoruz. Ama dolgunun bazı alanlarda daha iyi durduğunu düşünüyorum. Onun dışında kıyaslarsak eğer sonuçta yağ transferi küçükte olsa bir ameliyat. Fakat dolgu enjeksiyonları elimizin altında hazır. Dolayısı ile onları uygulamak daha kısa sürüyor. Herhangi bir hazırlık aşaması yok, herhangi bir lokal anestezi uygulaması yok. Soru: Bu dolguların etkisi ne kadar zamanda son buluyor? Cevap: Şuanda birçok dolgu ismi var. Mineral dolgular, dinamik dolgular. Dansiteler farklı, aminoasitler ekleniyor. Ama genel olarak baktığımızda en yoğun olan hiyorolonik asitler. Onların da çok ince dansiteli olanlarını cildimizi nemlendirmek için kullanıyoruz. Gözaltı ışık dolguları var onlarda kullanıyoruz. Dolgu materyali kalınlaştıkça kalıcılığı da artıyor. Peki bunları nerelerde kullanıyoruz? Mesela yanak ve burunun birleştiği yerde, ya da daha yoğun olarak kullanabileceğimiz alanlar var. Mesela en yoğun olan da kemik dokusunun eksik olduğu yer olan elmacık kemiklerinin olduğu bölge. Buralardakilerinin etkinliği daha uzun. Baktığımız zaman ortalama dolguların etkileri 9 ay ile 2 yıl arasında değişiyor. Soru: Bu alınan yağlar hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Cevap: Bizim bu yağları genelde en çok aldığımız alan karın bölgesi. Kalıcığı aldığımız yerden çok nasıl aldığımıza bağlı. Çok ince kanüllerle çok parçalamadan aldığımız zaman daha kalıcı oluyor. Ben vaser liposuction çok yapıyorum. Onunla aldığımız yağın çok daha kalıcı olduğunu düşünüyorum. Bunları PRP ve kök hücre ile zenginleştirebiliyoruz. O zaman kalıcılığı çok daha artıyor. Hem yağ trasnferinde hem de dolguda sonuçlar hemen fark ediliyor. Soru: Yağ enjeksiyonları ve dolgularla neleri kombine ediyorsunuz? Cevap: Bu uygulamaların ikisini de değişik amaçlarla kullanıyoruz. Mesela önce sıkılaştırma yapıp üzerine dolgu yaptığımız durumlar var. En sevdiğim kombinasyon. Cildi tabaka tabaka düşünürsek kas ve cilt arasındaki herşeyi desteklememiz gerekiyor. İkisinin arasında dikine olan bağ dokular var. Kolajen dediğimiz. Bunları güçlendirirsek mesela bir koltuğun yayları gibi düşünün. Ne kadar güçlendirirsek o kadar germe efekti yaşarız. Bu tedavilere ve desteklere ne kadar erken başlarsak o kadar iyi. Mesela benim çok genç hastalarım da oluyor. Ergenlikte cilt problemleri, akne problemleri oluyor. Eğer bunlara müdahale etmezsek sonrasında bize akne skarı olarak geliyor. Dolayısı ile cilt bakımı ile bile olsa önceden başlanırsa eğer daha faydalı olacaktır.