У нас вы можете посмотреть бесплатно Ben Celal, geliyorum - Miyase İlknur или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
Hayda Celal de kim yahu? Kemal bitti şimdi de Celal mi çıktı diyeceksiniz. Siz de haklısınız. Celal, bir zamanlar DSP’de hem kurucu üye hem de MYK üyesi olarak görev yapan, DSP’de kendisine siyaset yolları tıkanınca SHP’ye geçmiş ve bir dönem Adıyaman milletvekilliği yan Celal Kürkoğlu. Şimdilerde emeklilik hayatı yaşayan Celal Kürkoğlu nereden aklıma geldi şimdi? Bizim aslan sosyal demokratlar sayesinde geldi. Durup durup aynı sorunlarla cebelleşen, bir bölünüp bir birleşen, arka arkaya kurultay yapan ve çift genel merkez, çift il başkanlığı aynı anda faal olan CHP’nin son günlerde yaşadığı garip olaylar zinciri nedeniyle bellek bizi alıp da 1987 yılına götürdü. Yaşananlar bugün CHP’de yaşananların bire bir aynısı. DSP kurulalı henüz bir yıl bile olmamıştı. Genel başkan Rahşan Ecevit, MYK’yi değiştirme kararı aldı ve Celal Kürkoğlu’nu MYK dışında bıraktı. Gerekçe olarak da partinin aynı zamanda kurucu üyelerinden biri olan Kürkoğlu’nu MYK dışında kalmasına gerekçe olarak “Parti örgütlerini dolaşıp kendine taban yaratıyor” açıklandı. Partide kurucu üye olan ve MYK’de görev yapan birinin bile örgütleri dolaşması yasakmış meğer. Celal Kürkoğlu, basına demeçler verip bu kararı eleştirince disiplin kuruluna verildi. Anadolu’da pek çok ili örgütleyen biri olduğu için Kürkoğlu kurucular kurulunda güçlüydü. O da hemen harekete geçip olağanüstü kurucular kurulunun toplanması için imza toplamaya başladı. Tüzükte gereken yeterli imzayı topladı ve kurultay kararı aldı. Bunu duyan Rahşan Hanım çıldırdı o da Kürkoğlu’nun belirlediği tarihten dört gün önce kurucular kurulunu toplantıya çağırdı. Maltepe Batı Sineması’nda yapılan toplantıya Celal Kürkoğlu’na imza veren kurucular alınmadı. Girmek isteyenler de kapıda tekme tokat dövülerek dışarı atıldı. Bunları nereden mi biliyordum? Çünkü o toplantıyı izliyordum. Kürkoğlu’na yakın kurucu üyeleri dövüp dışarı atan grubun lideri de çok yakın tanıdığım biriydi. Zeynel Özarslan adındaki hemşerim de olan bu tanıdığıma “Niye bunları dövüp atıyorsunuz Zeynel abi?” diye sorduğumda “Ufaklık sen işine bak. Bunlar Kürkoğlu’nun adamları” demişti. Ama o kurucular kurulunda dövülüp içeri alınmayan kurucu üyelerin yerine sanki toplantıya katılmış gibi sahte imzalar atıldı. Kürkoğlu sonradan bunu bir kitapla kanıtladı da. Kitapta bir önceki kurultayda oy kullanan kurucunun gerçek imzası ile son kurultaydaki sahte imzalarını karşılaştırmıştı. Sonuçta Rahşan Ecevit o kurucular kurulunda yeniden genel başkan seçildi. Dört gün sonra da Celal Kürkoğlu kurucular kurulu toplantısı yaptı. O da kendini genel başkan seçtirdi. İki tarafta birbirini hukuksuzluk yapmakla suçladı. Celal Kürkoğlu, hemen her hafta Rahşan Ecevit’e “Ben Celal, geliyorum” mealinde genel merkezi boşaltmasını isteyen tebligat gönderdi. Ama bu tebligatlarına rağmen Rahşan Ecevit, binayı boşaltmadı. O da gidip başka bir genel merkez binası tuttu. İki genel başkan, iki genel merkez vardı artık. Hem Rahşan Ecevit hem Celal Kürkoğlu genel başkan sıfatıyla basın toplantıları yapıyor, örgütlere genelgeler gönderiyordu. Her iki taraf da hakkını yargıda arıyordu. Ama Siyasi Partiler Yasamızda bugün olduğu gibi o gün de kurultaylarda, kongrelerde katakulli yapmayı önleyen maddeler olmadığından gücü yeten yeteneydi. Karşılıklı davalar yıllarca sürdü. Ha bu arada Rahşan Ecevit’in kurultayını yaptığı sinemada oynayan filmin adı da “Davacı”ydı iyi mi? Sonuçta DSP’liler bir süre çift gördü. Şimdi CHP’lilerin gördüğü gibi. Ama sonuçta su akıp yatağını buldu. CHP’liler birbirlerini hasım olarak görmekten vazgeçer, kol kola girerlerse bütün oyunlar bozulur ve su akar yatağını bulur.