MESUT AKUSTA | Ölümden Döndü, Yine de Vazgeçmedi | Kimsenin Bilmediği O Büyük Mücadele | Eşi Kim? скачать в хорошем качестве

MESUT AKUSTA | Ölümden Döndü, Yine de Vazgeçmedi | Kimsenin Bilmediği O Büyük Mücadele | Eşi Kim?

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:    / @megastory42   #kurtlarvadisi #teşkilat #tolgasarıtaş #dizi #film #börü #yeşilçam #sinema #esraerol #sondakika #haber #gündem #güncel #magazin Bir sahne düşünün… Işıklar yanıyor, perde açılıyor ve karşımıza güçlü bir yüz çıkıyor: Mesut Akusta. Onu yıllarca dizilerde, filmlerde, tiyatro sahnelerinde izledik. Ama onun hikâyesi, izlediğimiz karakterlerin çok ötesinde. Hayat, ona çocuk yaşta büyük sınavlar verdi; bazen bir hastane odasında, bazen sahnenin tam ortasında mücadele etti. Bu, yalnızca bir oyuncunun kariyer yolculuğu değil… Sağlıkla, aşkla, kayıpla, tutkuyla yoğrulmuş gerçek bir yaşam öyküsü. Şimdi, tüm bu yaşanmışlıklarıyla karşınızda: Mesut Akusta’nın hikâyesi.22 Şubat 1964’te, Konya’da doğdu Mesut Akusta. Çocukluk yılları, sanıldığı kadar huzurlu geçmedi. Babasının ölümü, hayatlarının akışını tamamen değiştirdi. Aile, Ankara’ya taşındı. İlk, orta ve lise öğrenimini başkentte tamamladı. Mesut, edebiyat ve sanat fakültesini kazanmıştı. Ama hayat onun önüne daha erken yaşta büyük sınavlar çıkaracaktı.Ortaokul yıllarında yaşadığı bir olay, tüm hayatını etkileyecekti. Mesut Akusta yıllar sonra bu dönemi şöyle anlatacaktı: “Orta ikideyken okuldan uzaklaştırıldım. Beyin kanaması geçirdim. Hocamızın kafama yumruk atmasıyla oluşan bir durum. İlk komaya okulda giriyorum sonra beni hastaneye götürüyorlar. İyi gibiyim diye düşünürken saat 12’de tekrar komaya giriyorum.” İlk müdahale yetersiz kalınca Ankara’ya sevk edildi. “Sonra doktorlar ‘Bizim yapabileceğimiz bir şey yok, Ankara’ya götürmeniz lazım’ diyor. Apar topar Ankara’ya gidiyorum. Hacettepe Hastanesi’ne götürüyorlar, beyin cerrahi bölümünde tedavi görüyorum.”O dönemde hayatındaki en büyük tutkularından biri futboldur. Ama hastalık onu bu sevdasından da kopardı. Mesut, bu zor günleri şöyle anlatıyordu: “Futbolu bırakmak zorunda kaldım. Hiçbir şey yapamaz hale geldim. Eğitim hayatım orada bitti.”Ankara’ya taşındıktan sonra Mesut’un hayatında farklı kapılar aralandı. Yavaş yavaş çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Ablası ve ağabeyi Ankara’daydı. Halk Eğitim Merkezleri’nden birine kaydoldu, teknik ressamlık kursuna başladı. Sekiz ay sonra sertifika almaya gittiğinde karşısına çıkan bir ilan, hayatının yönünü değiştirdi: “Tiyatro kursu kayıtları başlamıştır.” Mesut, o anı heyecanla anlatıyordu: “Çok heyecanlandım, ablamdan beni buraya da göndermesini istedim. Oyunculuğa Ankara’da çocuk tiyatrosu ile başladım.”Sanat yolculuğu artık başlamıştı. 1992’de Hadi Çaman’ın Yedi Tepe Oyuncuları’na katıldı. 1997’de Nezihe Araz’ın yazdığı Cahide oyununda sahneye çıktı. Ardından Fehim Paşa Konağı, Atları da Vurdular ve Şerefe Yirminci Yüzyıl gibi önemli oyunlarda rol aldı.Ama hayat Mesut Akusta için hiçbir zaman sadece sahneden ibaret olmadı. Çocukluğundan beri sağlık problemleriyle savaşıyordu. 2011 yılında geçirdiği kaza, onun için bir başka dönüm noktası oldu. Yüzünde kemikler kırıldı, dişleri döküldü, uzun süre tedavi gördü. Mesut, yaşadıklarını şöyle özetliyordu: “Karagül’ü çekerken kalçamda iki kemik çürüdüğünü öğrendim, ameliyat olmam gerekiyormuş ama o kadar ağrıyordu ki ben hayatımda hiç bu kadar ağrı çektiğimi hatırlamıyorum. İlaç ağrılarımı kesmiyor, oynayamıyorum. Prodüksiyondaki arkadaşlarım sağ olsunlar, otelden alıyorlardı, kucaklarında tekerlekli sandalye ile indiriyorlardı, beni çekime götürüyorlardı. Sonra senaryo değişti zaten.”Oyunculuğu bırakmadı, pes etmedi. Yapımcı Şükrü Avşar sayesinde gerekli operasyon bulundu. “Yedi saat ameliyatım sürdü. Oyuncu hastalanamaz, sakatlanamaz. Dizide ben oturdum uzun bir süre, senaryo ona göre yazıldı.” Fakat zorluklar bitmedi. Teşkilat dizisini çekerken tuhaf bir rahatsızlık hissetti. Hastaneye gitti ama ilk kontrollerde ciddi bir şey bulunamadı. Eve gönderildi, çekime dönmeye hazırlanıyordu ki bir anda bayıldı. Ameliyata alınan Akusta, 3 saat süren operasyonun ardından yoğun bakım odasına alınarak tedbir amaçlı uyutulmuştu. Şafak Özbir, hastane odasından bir paylaşım yapıp eşi için dua istemişti. Usta oyuncu Mesut Akusta gözlerini açar açmaz ilk işi senaryo okumak oldu. Güzel haberi sosyal medya hesabından duyuran Şafak Özbir şu mesajı paylaştı: "Gerçekten deli… İnsan kendine gelir gelmez senaryo mu okumak ister? Allah'a kaç kez şükretsem yeter bilemem ama; Seni bize ailenin, evladının, sevenlerinin duası... Yaşama bağlılığın ve işine olan aşkın geri getirdi… Allah'ım bir daha yaşatmasın ve kim varsa şifasını versin." Mesut Akustaysa o anı şöyle anlatıyordu: “10 gündür beynim kanıyormuş. Herkes öldü sanıyor beni. 5 saat süren bir ameliyat geçirdim. 10 gün yoğun bakımda makinelerle kalıyorum sonra 15-20 gün sonra tekrar sete çıkıyorum.”Tüm bu sağlık mücadelelerine rağmen, Mesut Akusta hayata karşı her zaman duygusal ve sevecen kaldı. “Ben aslında hayata, her şeye âşık bir insanım” diyordu. Aşkı tanımlarken bile bir içtenlikle anlatıyordu:“Saplantılı bir aşk, aslında rahatsız #kurtlarvadisipusu #mesutakusta #film