 
                                У нас вы можете посмотреть бесплатно MARAŞ KATLİAMI'NIN BİLİNMEYEN GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
                        Если кнопки скачивания не
                            загрузились
                            НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
                        
                        Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
                        страницы. 
                        Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
                    
Belediye hoparlörü: Üç din kardeşimizi komünistler öldürdü. Askeri telsiz: Aleviler askeri kışlayı bastı... Maraş olaylarında en kanlı sahnelerin fitili, öldürülen iki sol görüşlü öğretmenin cenazesinin kaldırıldığı akşam saatlerinde ateşlendi. Maraş'ta üç Sünni gencin öldürülmesi kentte infiale neden oldu. Bu infiali bir katliama dönüştürecek anons ise 22 Aralık gecesi belediyenin hoparlöründen geldi: "Üç Müslüman din kardeşimiz komünistler tarafından öldürüldü. Bunların kanı yerde kalmayacak!" Bu anons peşi sıra cami hoparlörlerinden de yapıldı. "Dünkü olaylarda komünist ve Aleviler tarafından şehit edilen üç din kardeşimizin cenazesi kalkacaktır. Bütün din kardeşlerimiz buna katılsınlar, son görevlerini yapsınlar" seklindeki anonslar, kentte artık geri alınamaz bir savaşın habercisiydi. Belediye hoparlöründen yapılan anonslar sabahın erken saatlerinden itibaren devam etti. Halk ölen Sünni vatandaşların cenazesinin kaldırılmasına çağrılıyordu. Asker, yayının yapıldığı belediyeye gittiğinde yayın odasında kimse yoktu. Kime sorulduysa, yayını kendilerinin yapmadığını söylüyordu. Tahrik olan halk, provokatörlerin liderliğinde saldırıya geçti. Trabzon Caddesi'ndeki dükkânlar tahrip edildi. Yörükselim yerle bir Aynı saatlerde sloganlarla yüzlerce kişi, Alevi mahallesi Yörükselim'e yürüyüşe geçti. Ellerinde Türk bayrağı, taş ve sopalar bulunan grup içerisinden bazıları, "Yörükselim'de arkadaşlarımız şehit edildi. Haydin" diyordu. Yörükselim, ellerinde uzun namlulu silahlar, tabancalar, av tüfekleri, benzin bidonları bulunan bu kalabalığın saldırısına uğradı. Birçok kişi öldü, pek çok kişi yaralandı. Onlarca ev yakıldı. Serintepe Mahallesi'nde de kanlı çatışma başlamıştı. Tam bu sırada ikinci öldürücü anons yapıldı. Askerler, "Kışla'ya saldırı oldu. Kışla'yı Aleviler bastı" şeklinde telsiz çağrısı alınca olay yerinden ayrıldı. Bu provokasyon planı harfiyen işledi. Asker gitti, katliam başladı. 93 ev tahrip edildi, 13 kişi öldürüldü. Aradan 33 yıl geçmesine rağmen askerin oradan uzaklaşmasını sağlayan telsiz anonsunu kimin yaptığı da hâlâ meçhul. Sıradaki mahalle ise Alevi nüfusunun az olduğu Yusuflar'dı. Ellerinde silah ve sopalar bulunan topluluk daha önceden belirlenen evlere girip, içerideki Alevileri darp ediyor, öldürüyor, sonra da evlerini ateşe veriyordu. Kaçmaya çalışan Aleviler de bu saldırılardan nasipleniyordu. Akşama doğru Yusuflar Mahallesi'ndeki kanlı bilanço şöyleydi: 16 ölü, çok sayıda yaralı. iŞTE O GÖRÜNTÜLER Sakarya, Yenimahalle, Mağaralı, İsadivanlı ve Dumlupınar mahallelerinde de tam bir vahşet yaşanıyordu. Ne yazık ki, asker ve polis yine ortada yoktu. Bütün bu saldırılara rağmen Maraş'ta katliama katılmayan çok sayıda Sünni vatandaş da vardı. Hatta birçok Alevi vatandaşı evlerinde sakladılar. Ecevit'in anonsu işe yaramadı Maraş'ta katliam devam ederken kentte Başbakan Ecevit'in sesinden halkı sakin olmaya çağıran anonslar da yapılıyordu. Şehirde sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen saldırganlar rahatlıkla eylemlerini gerçekleştiriyordu. İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı, Adalet Bakanı, Sağlık Bakanı, Milli Eğitim Bakanı da şehre gelmişti. Ancak onların gayreti de katliamı önlemeye yetmedi. 2. Ordu Komutanı, Jandarma Genel Komutanı ve Vali ile olayları yatıştırmak için toplantılar yapan bakanların çözüm önerileri sonuç vermedi. Maraş olaylarını "Solcular çıkardı" diyen dönemin CHP'li İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı, Kahramanmaraş'a geldiğinde durumun ciddiyetini anlamıştı; ancak iş işten geçmişti. Özaydınlı, tepkiler üzerine yerini Hasan Fehmi Güneş'e bıraktı. MİT her şeyi önceden biliyordu Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e gönderilen 3 Ocak 1979 tarihli rapor, olayların organize edilmesinde MİT'in rolüne işaret ediyor. Gazeteci Rıdvan Akar ve Can Dündar'ın Ecevit'in arşivinden elde ettiği raporda, "Yeni vuku bulan Kahramanmaraş olayı başta Türkeş, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yusuf Ö. olmak üzere, MİT'ten Şahap H. Ali K., Mehmet K., Avukat Metin E., Nart K.'nın müşterek planlamaları ile çıkarılmış" deniliyor.....