Spiritüelcilere Savaş Açtım ! Allah’ı “Noel Baba” Yaptılar ! Büyük Yanlış Var ! скачать в хорошем качестве

Spiritüelcilere Savaş Açtım ! Allah’ı “Noel Baba” Yaptılar ! Büyük Yanlış Var !

#emelozugur #sibeluzun #bilinçaltı #bilinçaltınıngücü #esmaulhusna #şifa 1:00 📌 Bilinçaltını birine açmakla yatak odanı açmak aynı şey! İkisi de çok mahrem! 10:00 📌 Karanlık taraf kim? Işık tarafı kim? 16:00 📌 Esmalarla oyun olmaz ! Başına iş alırsın! 18:50 📌 Kimler kanallık yapabilir ? 21:00 📌 Avuç içinde bunlar varsa, kanal ve şifacı olabilirsin! 29:12 📌 Olmayan bir şeyi ise yaratım yaparak var edemez! Kanalımızın bugünkü konuğu, Sosyolog ve Araştırmcı Yazar Sibel Uzun. Sibel hanımla Allah'ın isimleri ile şifalanmayı, spiritüelcilere karşı açtığı savaşı, bilinç altı temizliği gibi bir çok konu hakında konuştuk. Bilinçaltı, insan zihninin en derin katmanlarından biridir ve bireyin hayatında etkisi oldukça büyüktür. Bu derinlik, kişisel travmalardan geçmiş deneyimlere, korkulardan umutlara kadar birçok öğeyi içinde barındırır. Bu nedenle, bilinçaltına birini dahil etmek ya da paylaşmak, oldukça hassas ve özel bir eylemdir. Nasıl ki birinin yatak odası, kişinin mahremiyetinin bir yansımasıysa, bilinçaltını paylaşmak da aynı derecede bir güven ve açıklık gerektirir. Çünkü burada açılan her bir kapı, sadece sizin değil, karşınızdaki kişinin de duygusal dünyasında bir iz bırakabilir. Bu yüzden, bilinçaltını paylaşmadan önce kime, ne kadar ve hangi bağlamda açıldığınızı iyi değerlendirmek gereklidir. Hayatın bir diğer önemli konusu ise insanların içinde barındırdığı karanlık ve aydınlık taraflardır. Her birey, doğası gereği hem karanlık hem de aydınlık öğeleri içinde taşır. Karanlık taraf, genellikle korkular, öfke, kıskançlık ve diğer olumsuz duyguları temsil ederken, aydınlık taraf ise sevgi, anlayış, empati ve huzur gibi olumlu yönleri ifade eder. Ancak bu iki taraf birbirine zıt değil, aslında birbirini tamamlayan parçalardır. Bir birey, karanlık tarafını inkar ettiğinde ya da yok saydığında, içsel dengesini kaybetme riski taşır. Önemli olan, bu iki tarafı birbiriyle barıştırıp dengede tutmaktır. Karanlığı anlamak, onun kaynağını keşfetmek ve bu süreçte ışık tarafınızı rehber edinmek, içsel huzurun kapısını aralayabilir. İnanç sistemleri ve manevi çalışmalar, insan yaşamında güçlü etkiler yaratabilir. Özellikle tasavvuf, spiritüel öğretiler ve enerji çalışmalarında kullanılan yöntemler oldukça çeşitlidir. Bu bağlamda bazıları Esma’lar, yani Allah’ın isimlerini kullanarak zikir veya meditasyon yapmayı tercih eder. Ancak burada önemli bir nokta, bu tür manevi uygulamaların bir disiplin ve saygı çerçevesinde yapılması gerektiğidir. Esmalar gibi kutsal kavramlar, kişinin manevi hayatını güçlendirebilecek bir araç olabilir. Fakat bu alanla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadan ya da bir rehberden destek almadan bu çalışmalara girişmek, kişinin zihinsel ve duygusal dünyasında beklenmedik sonuçlara yol açabilir. Manevi uygulamalar, bireyin içsel dengesini kurmasına yardımcı olmayı amaçlasa da yanlış bir tutumla ele alındığında zarar verici olabilir. Bu nedenle, bu tür çalışmalara başlamadan önce bilgi edinmek, niyetin doğru olduğundan emin olmak ve kendinizi hazır hissetmek önemlidir. Manevi çalışmaların bir diğer boyutu, kanallık ve şifacılıktır. Kanallık, evrensel enerjiye ya da ruhsal rehberlik sistemlerine bir aracı olmak anlamına gelirken, şifacılık, bireyin enerji alanını düzenlemek ve onun iyileşmesine yardımcı olmak amacı taşır. Ancak herkesin bu yolda başarılı olabileceği söylenemez. Bu, hem doğal bir yetenek hem de ciddi bir disiplin gerektirir. Kanallık ya da şifacılık yapabilmek için kişinin yüksek bir enerji duyarlılığına sahip olması, empati yeteneğinin gelişmiş olması ve bu yolda eğitim almış olması önemli faktörlerdir. Avuç içindeki belirli işaretler ya da enerji yoğunluğu, genellikle kişinin bu tür yeteneklere yatkın olup olmadığını gösterebilir. Ancak bu işaretler olsa bile, kişinin manevi olarak bu rolü üstlenmeye hazır olması ve yeterli bilgi birikimine sahip olması gerekir. Bununla birlikte, yaratım gücü, insanın en büyük manevi yeteneklerinden biridir. Ancak yaratım, sadece niyet etmek ya da istemekle mümkün değildir. Evrenin işleyişi, her şeyin bir temele dayanmasını gerektirir. Ancak bu süreçte niyetin saflığı, eylemin tutarlılığı ve evrensel yasaların farkında olmak büyük önem taşır. Yaratım yaparken, sadece kişisel istekleri değil, aynı zamanda bu isteklerin evrensel dengeye nasıl uyum sağlayacağını da dikkate almak gerekir. Sonuç olarak, bilinçaltı çalışmaları, karanlık ve aydınlık tarafların dengesi, manevi uygulamalar ve yaratım süreçleri, bireyin hayatında derin değişimlere yol açabilecek güçlü araçlardır. Ancak bu araçları kullanırken bilgi, disiplin ve saygı en önemli rehberlerdir. Kendi içsel dünyasını keşfetmek isteyen bir birey, bu yolda dikkatli ve bilinçli adımlar atmalıdır. Hem kendine hem de başkalarına zarar vermeden ilerlemek, bu süreçteki en temel prensip olmalıdır. Konuğumuz Sosyolog ve Araştırmcı Yazar Sibel Uzun'a yayınımıza katıldığı ve sorularımızı içtenlikle cevapladığı için çok teşekkür ediyoruz.