Gerçek Gıda | Grundig | Ruhun Doysun | 2. Sezon 6. Bölüm скачать в хорошем качестве

Gerçek Gıda | Grundig | Ruhun Doysun | 2. Sezon 6. Bölüm

https://www.ruhundoysun.com/bolumler/... Organik gıdayı konvansiyonel üretilen gıdadan ayıran temel fark ne? Her iki üretim tarzı da toprağa dayanıyor ve en temel fark tüm döngüde toprağa tamamen neyin girdiği ile alakalı. Organik gıda için gerçek gıdanın tam olarak karşılığı diyebiliriz. Tohumdan toprağa, tarladan tüketiciye olan sirkülasyonda; kullanılan malzemelerin insana, canlıya, toprağa zarar vermemesi, katkısız olması önemli. Katkısız üretilen ürün eşittir organik ürün. Yani olması gerektiği gibi üretilen ve tüketilen gıda aslında. Organik gıda, sadece insana değil, doğaya da saygının bir göstergesi. Gerektiği kadar üretilen üç beş malzeme ile bir öğünü, yüksek besin değeri ve doğal olarak geçirmek mümkün. Ama buna, organik gıdaya, ulaşmak ya da güvenmek bir başka soru işareti. Buğday Derneği, organik gıdayı büyükşehirde yaşayan insanlarla buluşturma aşamasında en önemli sorunun ikna etmek olduğunu belirtiyor. Üreticisini bildiği, nerede hangi şartlarda üretildiğini bildikleri gıdanın tüketici ile hala o güven bağını kuramadığını da ekliyorlar. Bu noktada önemli olan tüketiciyi ikna etmek. Yediğimizde ağzımıza toprağın nimetlerini taşıyan yani köylerimizde nasıl tüketiyorsak şehirli de o şekilde tüketmeli inancına sahipler. Organik üretimin ardında ciddi bir emek var. Tüketicinin verdiği paranın en önemli kısmı da bu çiftçinin emeğine, alın terine gidiyor. Zafer Yenal, günümüzde tarla ile sofra arasındaki mesafenin hiç olmadığı kadar açıldığına dikkat çekiyor. Mesafe açıldıkça, soframıza gelen gıdayı kim, hangi şartlarda üretmiş soruları da beraberinde geliyor. Gıda temelli hastalıkların arttığı günümüzde sertifikasyon yani güvenilir üretici olmak öne çıkıyor. Ülkemizde son senelerde artan kimyasal ve pestisist kullanımındaki artış da hastalıklara davetiye çıkartıyor. Güvenin bu denli sarsıldığı günümüz Türkiye’sinde, insanları organik tüketime yönlendirmek daha doğru gerçek gıdaya ikna edebilmek o kadar da kolay değil. Çiftçinin, üreticinin emeğini muhafaza etmek, gıdayı daha uzun sürede tüketmek yüzyıllardır süregelen bir gelenek. Klasik yöntemlerde toprağa gömmek, kurutmak, turşusunu yapmak varken günümüzde artık bu imkânı sağlayan buzdolapları ve derin dondurucular var. Tüketici de evde kullandığı gıdanın ömrünü teknolojiyi kullanarak uzatıyor, emeğin hakkını veriyor. Yaşadığımız coğrafyada mutfakların bir yıldızı da zeytinyağlılar. Birkaç basit sebze ile hazırlanan ve mevsimin hafifliğini hissettiren bu yemek türlerinde, yeniliklere açık olmalıyız. Yöntemi öğrendikten sonra, o mevsimde toprağın sana verdiği gıdalarla nasıl bir yemek yapacağını düşünmek kalıyor. Bu noktada da uzunca bir süredir organik tarımla uğraşan Gürsel Tonbul toprağa yanlış yapıyoruz diyor. Toprağa ne verirsen toprak sana onu geri verir. Toprağa zararsız takviyeler sunduğun zaman toprak sana o kadar doğal ve saf gıdayı sunar. Gürsel Hanıma göre organik gıda; sağlıklı, lezzetli ve besin değeri yüksek olan gıdadır. En önemli müşterilerinin de beklenenin aksine gastronom, gurmelerden değil hastalardan oluştuğunu aktarıyor. İlaç yerine organik gıdaya, yani olması gereken gıdaya yönelim günümüz toplumunda hat safhada. Mehmet Tekinel ise organik gıdanın bu denli gündemde olması bilinçlenen tüketici ve tarım ilaçlarının aşırı kullanılmasına bağlıyor. 1950’li yıllardan günümüze dünya nüfusu 3 katı artarken tarım ilacı kullanımı 250 kat artmış. Bu orantısız artışın insanlığı açlıktan korumak ya da daha sağlıklı olması değil daha yüksek verim adı altında yapıldığının altını çiziyor. Organik ürün, bizim toplumumuzda “pahalı” olarak görülüyor. Ancak zararlı gıdanın, insan bedenine etkileri ve beraberinde getirdiği sağlık masrafları çok daha pahalı. Tam da bu noktada pahalı kavramını sorgulamak gerekiyor. Sağlık endüstrisinin, gıda sektöründen sonra en büyük ikinci sektör olduğu günümüzde organik yemek bir ilaç olarak görülüyor. Aslında temelde çok basit bir olgu var: İhtiyacın kadarını, gerçek gıdayı tüketerek karşıla. Ne hazırladığımızı ne kadar yediğimizi ve ne kadarını çöpe attığımızı dikkate aldığımızda organik gıda o kadar da pahalı görünmeyecektir. Organik tüketim elitist olarak görülse de olması gereken tüketim şeklidir. Organik ürünlere nerelerden ulaşabildiğimize baktığımızda özel pazarlar, alışveriş merkezlerinde özel ayrı raflarda bulabiliyoruz. Tarımın bu denli konvansiyonele döndüğü günümüzde işin temelinden uzaklaştığımız da bir gerçek. Organik gıda, zengin ve elitist tüketim değil en temel, en gerçek gıdadır. #GıdayaSaygı 🌐 Websitemizi Takip Edin! 👉https://www.ruhundoysun.com 🌐 Instagram'da Takip Edin! 👉  / ruhundoysun   🌐 Facebook’ta Takip Edin! 👉  / ruhundoysun   🌐 Linkedin’de Takip Edin! 👉  / gru.  . 🌐 Twitter’da Takip Edin! 👉   / ruhundoysun