Alman Arşivinden 108 Yıl Önce İstanbul ve Çanakkale 1917 скачать в хорошем качестве

Alman Arşivinden 108 Yıl Önce İstanbul ve Çanakkale 1917

Aslında, bu zor zaman diliminde, sofrasına yiyecek bulamayan sıradan sivillerin ve çöl güneşi altında ya da buzlu Kafkaslarda vuruşan can pazarındaki Subay ve askerler için, Alman İmparatoru’nun keyifli ziyaretinin hiçbir anlamı yoktu. 15 Ekim 1917 Pazartesi, Sirkeci Garı önünde konuk ve davetlileri taşımak için uzun bir araba konvoyu bekliyordu. İki imparatorun saltanat arabasına binmek için birbirleri için yaptıkları "siz önden buyurun" seremonisinin bitiminde, Mehmed Reşad Han ve 2. Wilhelm arabaya yerleşip, karşılarına geçen Enver Paşa ile birlikte yıldız sarayına doğru yol almaya başladılar. İmparator onuruna atılan top sesleri eşliğinde, halkın coşkulu katılımıyla, çiçeklerle süslü taklar altından geçen kafile, İmparatorun kalacağı Şale Köşküne ulaştı. Kayzer ve yanındakiler Mönüsünde balık, garnitürlü piliç ve anberbu pilavı bulunan öğle yemeğini Enver Paşa’nın da katılımıyla Şale Köşkünde yediler. İmparatorun birkaç saatlik hazım dinlencesinden sonra, Köşkün iskelesine yanaşan Söğütlü yatıyla Tarabya’da bulunan Alman Sefaretinin yazlık köşküne hareket edildi. Geziye Çanakkale kahramanı Esat ( Bülkat) Paşa’da baş Mihmandar olarak katılmıştı. İmparator, İstanbul’da görevli diplomatlarıyla yaptığı kısa görüşmeden sonra Başta Cenazesi Irak’tan getirilen Goldz Paşa olmak üzere Alman mezarlığında yatan ölülerini ziyaret etti. 16 Ekim 1917 Salı, 2. Wilhelm ikinci gününü İstanbul’a ayırmıştı. İmparatorun hızlı ve yoğun turu sabah 08.00de başladı. Öğleden önce Sultanahmet’e gelerek, kendi ziyareti ( 1898 ) onuruna yaptırılan Alman çeşmesini ve 2. Mahmut türbesi karşısında bulunan Türk – Alman Dostluk Yurdu yapımı için ayrılan arsayı gördü. Amacı, Alman yaşam biçimi ve kültürünü Türk halkına benimsetmek olan ve planlama aşamasından öteye gitmeyen Yurt hakkında, projeyi yürütenlerden bilgi aldı. Kayzer daha sonra Süleymaniye Camisini ve evkaf-ı islamiye müzesini gezip, Fatih Sultan Mehmet Han’ın türbesini ziyaret etti. Topkapı sarayına geçti. Topkapı sarayından sonraki rotası Ayazpaşaydı. Yıldız Sarayında verilecek ziyafete katılmak üzere yola çıktı. Ziyafet sonrasında Saray önüne yanaşan amiral filikası ise Alman İmparatoru başka bir dünyaya götürmek için bekliyordu. 2. Wilhelm, geç saatte Çanakkale savaş alanına gitmek için bineceği Yavuz zırhlısına geçip, Enver Paşa tarafından karşılandı. Demir alan Yavuz, refakat gemileri ve Ertuğrul Yatı Gelibolu’ya doğru yola çıktılar. Alman İmparatoru II. Wilhelm İstanbul'dan Çanakkale'ye Yavuz Zırhlısı'nda yolculuk eder. Çanakkale gezisinde II. Wilhelm'e, Harbiye Nazırı Enver Paşa ile Esat Paşa refakat eder. 17 Ekim Çarşamba günü sabahı Çanakkale önlerine ulaşıldı. Yavuz’da yapılan sabah kahvaltısından ve Türk başkomutan vekili Enver paşayı, kayzer karşısında esas duruşta gösteren fotoğrafın çekilmesinden sonra amiral kamarasına giren Alman imparatoru, buradan Bir Türk Mareşali üniformasıyla çıktı. Saat 09.00da Anadolu kıyısında yer alan Hamidiye tabyasıyla başlayacak olan ziyaret için, savaşta Türklerin en fazla kayıp verdikleri kanla yoğrulmuş topraklara ayak basıldı. Tabyada Enver, Usedom ve Marten Paşalar tarafından, boğazdaki ağır toplarla desteklenen yeni savunma yapılanması hakkında Türk üniformalı İmparatora Almanca bilgi verildi. 18 Ekim Perşembe 2. Wilhelm’in Türkiye ziyaretinin son günü, yoğun ve yenilen esaslı yemeklerle geçecek. Ayrıca İmparator geleneksel Osmanlı askeri kültürüyle tanışacaktı. Sabah Saat 06.00da Haydarpaşa önünde demir atan Yavuz zırhlısı personeline kahvaltı sonrası bir motivasyon konuşması yapan Kayzer, Enver Paşa ile birlikte rıhtıma çıkarak kendisine çiçekler sunan Erenköy kız lisesi öğrencileri tarafından karşılandı. Burada bir konuşma daha yapan imparator, "Almanların da müşterek amaçlar uğruna Asya topraklarında fedakarca kan dökmeleri gerektiğini" ifade etti. Askeri geçit töreni sonrasında Haydarpaşa rıhtımına dönen 2. Wilhelm, Dolmabahçe Sarayına geçerek biraz yorgunluk atarak turlarını sürdürdü. Soğuk levrek balığı, kuzu fileto, bademli pilav ve ananaslı badem tatlısı yenilen ziyafet sonrasında konuk İmparator, Sultan Reşad ve Enver Paşa dört atlı bir saltanat arabasıyla, Sirkeci Garına doğru yola çıktılar. İkinci Wilhelm, uğurlamaya gelen herkesle vedalaşarak Osmanlı ülkesini kaderiyle baş başa bırakıp, kendi karanlık geleceğine yol almak üzere özel kompartımanına binerek Türkiye’ye yaptığı 3. ve son ziyareti tamamladı. Aslında, bu zor zaman diliminde, sofrasına yiyecek bulamayan sıradan sivillerin ve çöl güneşi altında ya da buzlu Kafkaslarda vuruşan can pazarındaki Subay ve askerler için, Alman İmparatoru’nun keyifli ziyaretinin hiçbir anlamı yoktu. ✔Videoda yapılan işlemler: ✔FPS, saniyede 50 kareye yükseltildi. ✔Görüntü çözünürlüğü 1080 FHD yapıldı. ✔Geliştirilmiş video netliği ve parlaklığı sağlandı. ✔Restorasyon (stabilizasyon, gürültü giderme, temizleme, bulanıklık giderme.) İçerik hazırlama: AkifTanrıkulu