У нас вы можете посмотреть бесплатно İnsanlığın Babası Hz. Adem, Dedesi İse Hz Muhammed Mustafa (sav) или скачать в максимальном доступном качестве, видео которое было загружено на ютуб. Для загрузки выберите вариант из формы ниже:
Если кнопки скачивания не
загрузились
НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием видео, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу
страницы.
Спасибо за использование сервиса ClipSaver.ru
#emelozugur #cemalnursargut #hzmuhammed #hzadem #şeytan #islamibilgiler 2:00 📌 Şeytan Tanrı’yı kıyameti mi zorluyor ? 5:00 📌 Şeytan Adem’den üstünüm dediği anda İblis oldu ! 10:00 📌 Allah Hazreti Musa’yla haber gönderiyor , tek bir şartla affederim! 14:30 📌 Allah Hazreti Adem’i neden yarattı ? 15:20 📌 Enel Hak Nefsimin hiçbir arzu ve isteği kalmadı benden yalnızca hak zuhur etti demek! 28:00 📌 İnsan kendindeki Allahın ismine mecburdur ! Ve mutlaka o isme döner ! 31:13 📌 Zebani denilen şey zebun oldukların olarak karşına çıkar! Eğer evladına satıyorsan kabirde zebanin, evladın olacak ! İnsanlık tarihi boyunca hem dini metinlerde hem de felsefi tartışmalarda merkezi bir tema olan iyilik ve kötülük arasındaki savaş, düşünce dünyamızı şekillendiren ana unsurlardan biridir. Bu savaşın ana karakterlerinden biri de şüphesiz Şeytan’dır. Şeytan’ın varlığı, onun Allah'ın varoluşuna ve insanın yaratılışına meydan okumasıyla birlikte daha bir belirginleşmiştir. İblis olarak da bilinen bu varlık, Hz. Adem’e karşı "ben ondan üstünüm" diyerek aslında kendi kaderini de çizmiş oldu. Bu duruşuyla, yaratılan her şeyin bir düzen içinde ve Allah'ın emirlerine tabi olduğu inancına karşı gelmiş, böylece kendi düşüşünü de kaçınılmaz kılmıştır. Mutasavvıf Yazar Cemalnur Sargut; Şeytan Tanrı’yı kıyameti mi zorluyor ? sorusunun cevabını arıyor. Şeytan'ın bu hamlelerinin nedeni; bir an önce kıyametin kopması için mi? Peki Şeytan neden böyle bir yola tevessül ediyor? Hazreti Adem’in var oluşunun ardında yatan sebepler ve Allah'ın (c.c.) bu konudaki niyetleri merak konusudur. İnsanın yaratılması, yalnızca biyolojik bir varlık oluşturmakla sınırlı değil, aynı zamanda ona özgür irade verilerek ahlaki ve ruhsal bir deneyim sunulmuştur. Bu, insanın sadece dünya üzerindeki yaşamı için değil, aynı zamanda kendi içsel yolculuğu için de önemlidir. Hazreti Musa ile iletişim kurarken Allah, insanlığa şartlar sunarak bağışlama fırsatı vermiştir. Bu, Tanrı’nın merhametinin ve adaletinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Bu şartlar, insanların sadece dış dünyadaki eylemleriyle değil, aynı zamanda iç dünyalarında yüzleşmeleri gereken ruhsal mücadeleleriyle de ilgilenir. Mutasavvıf Yazar Cemalnur Sargut; Allah Hazreti Musa’yla haber gönderiyor , tek bir şartla affederim! Peki bu tek şart nedir? Bütün bu öğretiler, bizi "Enel Hak" düşüncesine, yani insanın kendi nefsinde Tanrı’nın varlığını keşfetme yolculuğuna götürür. Bu kavram, kişinin içsel arzularının ötesine geçip hakikatin zuhur etmesine izin verdiği bir durumu ifade eder. Burada, bireyin en temelde ne olduğunu ve evrene nasıl dahil olduğunu anlaması esastır. Mutasavvıf Yazar Cemalnur Sargut; Enel Hak Nefsimin hiçbir arzu ve isteği kalmadı benden yalnızca hak zuhur etti demek! diyor. Peki bu nasıl mümkün oluyor? Bugüne kadar enel hak kelimesinin karşılığının "Ben Hak'kım" diye söylendiğini biliyoruz. Şimdi ne değişti? Ayrıca, insanın içindeki ilahi isme mecbur oluşu, kişinin kendi benliğinde ve evrende Tanrı’nın varlığını kabul etme sürecini vurgular. Her birey, yaşamının bir noktasında bu gerçeğe yönelir ve yaşamını bu büyük gerçeğe göre şekillendirme eğilimindedir. Ölüm sonrası yaşam kavramına değindiğimizde, Zebani kavramı karşımıza çıkar. Bu kavram, kişinin ölüm sonrası karşılaşacağı varlıkları simgeler. Efsanelere göre, bir kişi nasıl yaşıyorsa, ölüm sonrası dünyada da o yansımalarla karşılaşır. Örneğin, eğer bir baba, çocuğunu metaforik olarak 'satıyorsa', yani onu ihmal ediyor veya kötüye kullanıyorsa, öteki dünyada da onu bekleyen manevi varlıklar bu ihmalin yansımaları olacaktır. Bu konular, yalnızca tarihi veya dini anlatılar değil, aynı zamanda günümüzde de bizi etkileyen, düşündüren ve içsel dünyamızı şekillendiren derin meselelerdir. İyilikle kötülük arasındaki bu sonsuz dans, insanın kendi içinde ve dışında sürekli bir denge arayışı içinde olduğunu gösterir. Bu yüzden, bu tür konular üzerine düşünmek, bize kendi varlığımızın ve evrendeki yerimizin daha derin bir anlayışını sunar. Bugünkü konuğumuz Mutasavvıf Yazar Cemalnur Sargut ile islami bir röportaj gerçekleştirdik. Şeytan bahsi, Hz. Muhammed ve Hz. Musa olmak üzere peygamberler bahsini ele aldık. İlgi duyacağınız bu röportajı kesinlikle izleyin. Şimdiden iyi seyirler.